loading

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma 

Hukukumuzda göre boşanma davası anlaşmalı ve çekişmeli olarak açılabilir. Anlaşmalı boşanma tarafların ortak iradesi sonucu gerçekleştiğinden mahkeme bir boşanma sebebi aramaz. Ancak çekişmeli boşanma mutlaka bir sebebe dayanmalı ve o sebep gerçeğe dayanmalıdır.  Kanunda boşanma sebepleri özel ve genel sebepler olarak ikiye ayrılmıştır. Genel sebepler evliliğin devam etmesinin taraflardan beklenemeyecek her sebebi ifade eder. Özel boşanma sebepleri ise sınırlı sayıda sayılmıştır. Bu sebepler:


Zina

Hayata kast veya pek kötü ya da onur kırıcı davranış

Küçük düşürücü suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme

Terk

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası olarak sayılabilir.

Medeni Kanunda düzenlenen boşanma sebepleri içerisinde yer alan özel sebeplerden ve anlaşmalı boşanmadan en kolay boşanma sebepleri olarak bahsetmek mümkündür. Bunun sebebi ise özel sebepler ileri sürüldüğünde kusur aranmaması ve ispat edilebilir olmasıdır. Eşlerden birinin akıl hastalığı da özel sebep olduğundan bu anlamda kolay bir boşanma sebebi olarak karşımıza çıkar.


Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası Dilekçesi

Hukukumuz bir hastalığa dayanılarak boşanma davası açılmasına izin vermez. Akıl hastalıkları ise bu kuralın istisnasını teşkil etmektedir. Ancak akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açmak da bazı şartlara bağlanmıştır. Bunlar şu şekildedir:


Eşlerden biri akıl hastalığı taşımalıdır.

Hastalığın iyileşebilecek nitelik taşımamalıdır.

Evlilik hayatı diğer eş için akıl hastalığı sebebiyle çekilmez hale gelmiş olmalıdır.

Yargıtay kararlarında akıl hastalığının evlendikten sonra ortaya çıkması gerektiği veya varsa bile evliliğe engel teşkil etmeyecek ağırlıkta olması koşulunu arar. Ancak bazı kararlarda tedavisini aksatma gibi sebeplerle istisnalar da mevcuttur.


Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası dilekçesi ile birlikte mutlaka hastalığa ilişkin bir doktor raporu bulunması gerektiğini de hatırlatmakta fayda görüyoruz.


Evliliğin İptali

Akıl hastalığına dayalı olarak dava açma hususunda dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da hastalığın derecesidir. Bu dereceye göre evliliğin mutlak butlanla ya da nispi butlanla geçersizliği söz konusu olabilmektedir. Nispi butlan hali ayırt etme gücünden kısa süreli yoksunluk halini ifade eder. Mutlak butlan halleri ise şu şekildedir:


evlenmeye engel derecede akıl hastalığı

sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunma

Bu engele rağmen yapılmış evlilikler mutlak ve nispi butlana tabidir. Dolayısıyla evlilik geçersizdir. Geçersizlik evlilikler için boşanma davası açılması yersizdir. Evliliğin iptali kurumu gündeme gelir.


Mutlak butlan sebeplerinin bulunması durumunda evliliğin iptali davası açılabilmesi için herhangi bir hak düşürücü süre öngörülmemiştir. Cumhuriyet Savcısı, eşler ve ilgililer evlilik ilişkisi devam ettiği sürece bu davayı açabilir. Bazı durumlarda evlilik ilişkisi sona ermiş olsa dahi iptalin istenmesi mümkündür.


Nispi butlan sebeplerinde ise dolayı dava açılabilmesi için:


Öğrenildiği tarihten itibaren 6 aylık

Her halde evliliğin başlangıcından itibaren 5 yıllık hak düşürücü süreler öngörülmüştür.

Boşanma davaları genellikle çekişmeli olduğundan uzun süreli sanılsa da kolayca bitebildiği durumlar vardır. Hatta sebeplere ve bunların kanıtlarına bağlı olarak tek celsede boşanma bile sağlanabilmektedir. Bu kolaylıktan faydalanmak için bir aile avukatı yardımı almanızı öneririz.

Diğer Yazılar

AVUKATA SORUN